11 Ekim 2014 Cumartesi





" werner herzog of walking in ice"


                                                                                                        kobanê için



1978 yılında delft kentinde kaleme aldığı önsözde herzog  
1974 yılının kasım ayının sonlarına doğru paris’deki bir 
arkadaşından bir telefon aldığını yazıyor, 
arkadaşı ortak dostları lotte eisner’in hastaneye 
kaldırıldığını, durumunun çok ağır olduğunu 
ve yakında onu kaybedebileceklerini söyler.

"olamaz!″ diye cevap verir telefonda herzog
″müsaade edemeyiz ölmesine!.." 

hemen ertesi sabah ceketini alır ve yol için hazırladığı sırt  
çantasını sırtına geçirip yeni ve sağlam olduğunu söylediği botlarını da 
ayağına çekerek münih’teki evinden yola çıkar, 
paris’e kadar yürüyecektir. 
herzog’a göre onun yolda olduğunu ve kendisine doğru geldiğini düşünen 
lotte ölmeyecektir, öl(e)mez!..

yürüyüşü 1 aya yakın sürer herzog’un ve herzog dostunun 
paris’te yattığı hastaneye vardığında lotte yaşıyordur!...





not:

“werner herzog of walking in ice” (tanam press, 1980) kitabını 
karıştırırken birden bu durumu bir yerlerden hatırladığımı düşünmeye başladım,
çok tanıdıktı mesele. oruç aruoba'dan okumuş olabilir miydim ilkin! 
've sinema..' dergilerini karıştırdım, yok. kitaplarına bakındım yok, yok. 
sonra birden tam ben karıştırdım galiba diyecekken 'yakın'ın sayfalarından 
birinde karşıma çıkıverdi; evet oruç aruoba'ymış ilk aktaran, 1997. 'yakın' kitabındaki 
satırları okurken üzerimde bıraktığı izin derinliği beliriverdi. 
kendisine teşekkürlerimle..


u.a.




5 Ekim 2014 Pazar