21 Aralık 2012 Cuma


 
1640

                                                                                           ulus baker için... 

 
burgwal caddesindeki evimizden çıktım, sol çaprazımdaki köprüyü geçtim.
sağa dönüp ‘kereste kanalını’ seyrederek okula vardım; bu kaçıncı.
saat 11.00’de öğle yemeği arası verildi, eve gittim. babam evdeydi;
başı eğik sessizce oturuyordu. mutfağa geçtim. salona çağıran sesini
duydum sonra babamın. “otur oğlum” dedi. annemin akrabalarından,
benim uriel amca dediğim uriel da costa kendini vurmuştu.

okul 14.00’de başlıyordu, evden erken çıktım, annem öleli iki yıl olmuştu;
o gün ters yöne yürüdüm; bu ilk.
st anthoniesluis sokağının karşısına saptım.
babamın benimle konuşurken elinde tuttuğu kitap aklıma geldi,
“propostar contra a tradicao” gibi bir şeydi galiba adı.

sokakta sakallı bir adam, yere oturmuş sırtı bir eve dayalı resim yapıyordu.
talmut torah cemiyetine ziyaretlerinden tanıdığım ulyenberg başını az ilerimdeki
bir camdan uzatıp resim yapan adama “rembrandt! diye bağırdı,
adam resim yapmayı sürdürdü. resim yapan adam duymayınca
şimdi neredeyse yan yana olduğum ulyenberg bana bakıp “spinoza” dedi
“gidip şu adama bana  bi bakmasını söylesene”.
geri dönüp dürttüm adamı, hiç oralı olmadı, neden sonra ulyenberg’in yeğeni
güzel saskia’nın sesi duyulunca adam kaldırıp başını resimden,
sesin geldiği yöne bakıp gülümsedi;
bilmiyorum bu kaçıncı.

 
 
uygar asan, yaz 2009
.
.
.

2 yorum: