3 Aralık 2013 Salı





          pierre soulages için olası 21 patika . . .





1.
1940'lar boyunca kağıt üzerine yaptığı soyutlarda kaligrafik yaklaşımlar
belirgindir soulages'da. burada seçtiği kağıtların renkleri bir yana
boyası ender olarak koyu bakır tonlardadır, genel olarak siyahın hakimiyeti
ilk resimlerden itibaren belirgindir...


2.
1950'lerin hemen başıyla iyiden iyiye yoğunlaşması başlıyor siyahın tuvalde,
kağıtta. alttan kendini belli edermiş görünen beyazlık ya da krem tonlar
1940'lardakinden geometrik formlar yaratmasıyla tümden ayrılıyorlar...


3.
1950'lerin ortalarında yer yer koyu bakır ya da koyu mavi tonlar
seçiliyor tekrar, hakimiyet yine siyahta...


4.
1940'larda belirgin olan, 1950'lerde ara ara hissedilen kaligrafik yaklaşımlar
1960'larda yerini bölge bölge enli yoğunluklara bırakıyor. bunun istisnası 1970
ve 1971'de yaptığı 2x3,2 m. ya da 1,6x4 m. boyutlu bazı resimler. bu geri dönüş,
tümden siyaha yürümeden önce duygusal bir temizlenme sanki
ya da
resmi, sızan sözlerden arındırma
ya da
bu, sonraki yıllarda tümden siyaha kendini bırakan soulages'ın o dönem öncesi
yoğunlaşma müziği...


5.
"14  nisan 1979", tuvalin tümden siyah olduğu ve siyahın içinde başka bir ışığın
belirdiği ilk tarih...


6.
bu tarihten sonra bazı istisnalar dışında, örneğin "4 ocak 1995" ya da
"14 mart 2003", soulages'ın resmi artık tümden siyahın resmidir.
yukarıda bahsettiğim istisnalarda ilginç olan ise soulages'ın aslında resimde grafik
bir duyguya yaklaşmasıdır. burada beliren ikinci önemli konu da
bu resimlerde ilk dönemden tümden farklı olan 
paralel çizgilerin tuvale net bir şekilde hakim olduğudur...


7.
beckett miydi "...içinde bir delik olan bir delik delmek..." diyen?..


8.
tuval sınır(lı)dır. ama örneğin fontana'nın tersine soulages'ın bu anlamda
tuvalle hiç sorunu olmamıştır. soulages, kadraj içi kadraj diyebileceğimiz
ve genellikle geometrik işleyen bir resme de yönelmemiştir hiç...


9.
soulages'ın resminin müziği en çok morton feldman'a yakındır...


10.
ellsworth kelly, jackson pollack, mark rothko, arshile gorky, clyfford still,
gerhard richter,franz kline, robert motherwell, barnett newman, hans hartung
gibi bir dizi soyut ressam özelinde soulages 1970'lere kadar belli oranlarda franz kline'la
duygudaşken ki belli bir yıla kadar birbirlerinin işlerini görmemiştirler bile,
sonrasında monokrom resim içinde büyüleyici kuvvet dereceleri oluşturabilme zenginliği 
ve sabrı ve bambaşka bir ışığın peşine düşebilme cesaretiyle rothko'ya yaklaşmıştır.
bu anlamda,  rothko'nun "isimsiz, 1969", "isimsiz(gri üzeri siyah), 1969/70" ve en ünlü
çalışması olan ve rothko'nun 1970 yılındaki intiharından beri "rothko şapel" olarak anılan
şapeldeki resimleri ile soulages'ın örneğin "şubat-mart 1992"sini, "19 ocak 1997"sini
ya da "14 mart 2009"unu yan yana düşünmek mümkündür...


11.
soulages hiçbir resmine isim vermemiştir. her resim için (çok az istisna dışında,
onlarda da ay ve yıl vardır: " mayıs 2009") hep çok net bir tarih koymuştur:
"22 nisan 2002"... bir resme bir isim ya da numara yerine çok net bir tarih
verilmesi ve o resmin artık o tarih-isim ile anılması üzerine konaklanmalı.
soulages'ın (sayabildiğim kadarıyla) beş ayrı atölyesi olmuştur ve bunların
adresleri kolay ulaşılır bilgilerdir. bu çok net tarihler, resmin yapıldığı
atölyeyi bilmemizi sağladığı gibi esas olarak günüyle, ayıyla, mevsimiyle bizi
resmindeki ışığa çağırmaktadır. soulages'ın uzayın derinliklerine dair
benzetmeleri sevmemesinin sebebi buradadır; soulages'ın resmi ve ışığı dünya içredir...


12.
soulages'ın resmine (siyahın tonlarını, ansızın beliriveren derinliği ve
yayılan ışığı daha iyi farkedebilmek için) belli bir mesafeden ve açıdan
bakılmalıdır.ama bu tek bir nokta değildir, çünkü soulages'ın resminin
odak noktası yoktur. izleyenin belli bir mesafede yer değiştirmesiyle
resmin ışığının da değiştiği gözlenebilir. bu niteliğiyle de diğer
tüm soyut ressamlardan ayrılır o...


13.
insanı içine çeken hipnotize edici bir kara delik efekti değildir
soulages'ın peşinde olduğu, o çekilme hissini kırmak için izler,
uyaranlar bırakır tabloya...


14.
soulages'ın resmi dinginleştirici değildir...


15.
karma sergilerde yer almak bir yana ilk kişisel sergisini 1949 yılında açmıştır
soulages. ikinci dünya savaşının bitiminden sonra. çok gençken ispanya'ya
anarşistlerin yanında savaşmaya gitmeyi düşleyen soulages ikinci dünya
savaşı'nın bitiminden sonra şöyle diyecektir:
"içimden siyah dışında başka bir renk kullanmak gelmiyordu..."


16.
robert morgan'ın "karanlığın içindeki ışığı mı arıyorsunuz?" sorusuna
şöyle cevap veriyor soulages: "hayır, aramıyordum; her seferinde bulmayı
başardım ama." bu soru ve soulages'ın cevabı soulages resminin okunmasında
çokça düşülen eksikliğe işaret etmesi açısından önemli...


17.
soulages'ın resminde siyahın üzerinde ne olmaktadır? belli bir yıldan
sonra soulages'ın resmine diğer bazı soyut ressamlarda gördüğümüz
direk geometrik formlar ya da tuvalin bazı yerlerinin boş bırakılmasıyla
oluşmuş kılınan formlar yerine siyah üzeri siyah denilebilecek olan çizgiler
girmiştir. bu çizgiler genel olarak yatay ve 45 derecelik bir açıyla
oluşturulmuş çizgilerdir ve hep birbirlerine paralel. soulages'ın resminde
çizgisel dikeyliklere genel olarak rastlanmaz.
ve son olarak eklemeli ki bu çizgiler soulages'ın resminde
olağanüstü bir etkileyicilikle siyah içinde siyah kontrastlar oluştururlar...


18.
soulages'da belli bir dönemden sonra fırça izine rastlanmaz...


19.
soulages'da siyah konunun kendisidir...


20.
pompidou'daki 2009 tarihinde gerçekleştirilen o zengin retrospektif
-ki tabloların yerleri, asılış biçimleri, tablolalara düşen ışık dahil her şey doğal
olarak soulages'ın kontrolünde gerçekleştirilmiştir- söylemektedir ki
soulages'ın resmine düşmesi gereken ışık parlak, sert ışık değildir...


21.
maurice merleau-ponty "göz ve tin"de şöyle der:
"..."Doğa içeridedir," der Cezanne. Nitelik, ışık, renk, derinlik
-ki orada, önümüzdedirler- ancak vücudumuzda bir yankı
uyandırdıkları için, vücudumuz onlara kabul verdiği için oradadırlar."
 
bu resim(ler) her şeyden önce soulages'ın bedeninin yankısıdır,
onun verdiği kabuldür.

şimdi konu bizim bedenimizin yanıtı...






uygar asan
2013








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder