gordon matta-clark’lı
öykü
altında marketin
olduğu apartman ile yanındaki 3 katlı apartmanın
bahçe duvarları arasında 1.5 metre eninde 6 metre boyunda bir
arazi
parçası var. iki duvar arasında, derindeki üçüncü apartmanın bahçe
duvarını da düşünürsek 'u' gibi kalmış arada. kimse görmemiş mi ne?
sağa sola soruyorum, bazıları ‘öyle mi?’ deyip benimle geliyor
görmek için hatta. birileri bir an gelmiş bir hata
yapmış işte.
9 metrekarelik kimseye ait olmayan bir arazi parçası. heyecanlıyım,
gidip gidip seyrediyorum arada.
gidip gidip seyrediyorum arada.
tam bir ay önce altında
market olmayan yandaki o 3 katlı binayı
yıkıp yerine yüksek bir
apartman dikmesi için anlaşılan müteahhit
o 9 metrekareyi
ekleyiverdi yıkımdan sonra çıkan arazisine. orada
bir ara bir parça garip bir arazi
olduğunu bilen son kişileriz mahallede.
biz
ölünce bu bilgi de kaybolacak. sinirliyiz. muhtardan randevu isteyip
durumu anlattık, arazinin artık kaybolduğu bizim kadar etkilemedi onu.
hızla konuyu değiştirip mahallenin ihtiyarlarına kitap okuma kampanyası
başlatmışa getirdi lafı, yok mu okumaya gönüllü olacak aranızda dedi,
belli ki boş vakitleri olan insanlarsınız. bu son cümle hiçbirimizin hoşuna
gitmedi. bi şey de diyemedik ama yüzüne. heyecanlanmadıysa heyecanlanmadı
n'apalım yani dedik yolda.
başlatmışa getirdi lafı, yok mu okumaya gönüllü olacak aranızda dedi,
belli ki boş vakitleri olan insanlarsınız. bu son cümle hiçbirimizin hoşuna
gitmedi. bi şey de diyemedik ama yüzüne. heyecanlanmadıysa heyecanlanmadı
n'apalım yani dedik yolda.
yazmalıyız bunu kararı çıktı ıhlamur ağacının altındaki toplantımızda.
yazma işini bana yıktılar, yazı nostaljik olmasın ama diye ben ısrar
ettim.
üzgünüz…
uygar asan
ocak 2014
uygar asan
ocak 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder