15 Kasım 2013 Cuma

       



        (soğuk)



       10.



bağırıyorum mu. bir elmanın üstüne indiriyorum tekmeyi.
elma eziliyor. eğilip çekirdeklerini ayıklıyorum posadan.
sembolik düzeyde ilerlemek için zihnin çelişkili olduğunu
açıp bir sokakta çıplak olması gerekir. konu şimdi bir kuyu
olur. ne kadar derin kazılırsa duyguların dibinde duran zihnin
sembolizasyonu o kadar inandırıcı olur. klein’ın atlayışında
alttaki branda negatiften silinmiştir ama derse biri konuyu
hiç anlamamış demektir. anne(ler), meme(ler) ve rahim(ler)dir.
çık git ve dönüp emme. anne kapının öbür yanı evlat içerisidiri
diyalog da sanma, yetmez. iş evden tümden çıkmakta.
üstümüzdeki kan (şimdi) sembolik, kanama içeride.
kapı ardında kapı ardında kapı ve kan. oradan ormana çıkılır,
kurumuş. dallardan birine bağlı bir ...
ipleme, ipi kes!.
yok korkacak bi şey,
geçer bu hıçkırık bi gün.


hayatımda hiçbir şeyi anlıyorum.





ilk yayımlandığı yer:
2 ekim 2011, açık hava blog

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder